Interview With The Vampire, 1994
Senaryo: Anne Rice’ın aynı adlı romanı, 1976
Yönetmen: Neil Jordan
FİLMİ TEMSİL EDEN REPLİK
“Ben insan değilim ama 200 yıl önce bir insandım. İnsan olmayı özledim!..”
ANA KARAKTERLER
Lestat: Avrupalı (eski dünyalı) vampir
Louis: Genç vampir (yeni dünyalı)
Claudia: Çocuk vampir
FİLMİN TEMASI
18. yy, tüm ailesini bir saldırı sonucu kaybeden New Orleans’lı Lord Louis, hayatından vazgeçmek üzereyken yalnızlıktan sıkılan Lestat tarafından dönüştürülür ancak “insan özelliklerini” hemen kaybetmez. Bu sebeple insan kanı içemez ve acı çeker. Lestat ona yardımcı olmak için vebadan ölecek bir kız çocuğunu vampirleştirir; Claudia güçlüdür ama büyüyemez.
Ebedi çocuk Claudia, değişememekte ve erişkin olamamaktadır. Bunun travması ile güneşte yok olmayı seçer. Lestat ve Louis de kendini yenileyemeyen Avrupa (eski dünya) vampir topluluğunu yok ederler.
Güneşe çıkamayan ölümsüz Louis, 20. yy’da artık TV’den gündüzün dünyasını izleyebilir.
Filmin teması, tümüyle 200 yaşındaki vampir Louis’in gazeteci Daniel’e verdiği ve hayatını anlattığı röportaj…
Gazeteci Daniel Louis’i hayranlıkla dinlerken, Louis vampirlik hayatını keder ve pişmanlık duyguları ile anlatıyor.
DRAMATİK YAPI
Filmin türü, ilk bakışta gotik-korku (horror) olarak algılansa da gerçekte bir drama ve içinde kanlı aksiyon sahneleri yoktur.
Hem insanların acizlikleri hem de güçlü, güzel ve ölümsüz vampirlerin mutsuzlukları- dışlanmışlıkları duygusal biçimde vurgulanıyor.
SONUÇ
Film, “insan olmanın felsefesini” seyirciye, “vampir miti” üzerinden yansıtıyor.
Bir vampir olsanız da vicdanınızın bir parçası bile kaldıysa hala insansınız demektir.
İnsan doğar, büyür ve değişir ama değişemeyen-gelişemeyen her şey yok olmaya mahkumdur.
İnsan olmak, yaşamın bütün zorluklarına, sıkıntılarına, ölümlülüğe ve ölümlülüğü idrak etmenin yarattığı “varoluş anksiyetesine” (existential anxiety) rağmen güzeldir!..
Prof. Dr. Psikiyatrist Seher Sofuoğlu
