Unbreakable, Split, Glass

Unbreakable, Split, Glass

Unbreakable filminin sonunda Elijah Price’ın çizgi roman sergisindeki bir resimde imge ve detay olarak yer alan Canavar karakteri, Split (Parçalanmış) filminde bir başka süper kahraman olarak hikayeye dahil edilir. Kevin Wendell Crumb isimli bu kahraman, Psikiyatrist Karen Fletcher ile terapilere devam eden Dissosiyatif (Yirmi üç farklı kişiliğe sahip) kişilik bozukluk hastasıdır. Hikayeye göre henüz tamamen ortaya çıkmamış ve ortaya çıktığında diğer kişilikleri bastıracak vahşi/canavar bir kişilik daha vardır. 

Kahraman, bu kişiliğin dürtüsüyle üç genç kızı kaçırıp yaşadığı yere (on yıldır çalıştığı hayvanat bahçesindeki lojmanına) hapseder. Kevin’ın kaçırma nedeni, yaşadığı bir travma ile ilgilidir. Geçmişteki travmanın, çocukluğuna ve uğradığı tacize dair psikolojik sorunları gündeme getirdiğine, bazen farklı taciz olaylarının, bastırılmış kişiliklerin ortaya çıkmasına neden olabileceğine dikkat çekilir. Genç kızların ortak özelliği, acı çekmemiş olmalarıdır. Kevin, kendisi gibi olmayan (acı çekmemiş/yaralanmamış) insanlarla arasına duygusal-fiziksel mesafeler koyan ve onlarla empati kuramayan birisidir. Herhangi bir insandan fazlası olduğu sanrısıyla kendisini olağanüstü görür.

“Sadece acı sayesinde üstünlüğe ulaşabilirsin. Saf olmayanlar, kurban olarak Canavar’a yem edilecekler, çünkü onlar potansiyellerine asla ulaşamayacaklar, bu dünyada yerleri ve bir önemleri yok. Her zaman güvende olanlar, hiç şansı olmayanlardır ve hep uyku halindedirler. Parçalanmamış olanların hiçbir kıymeti olamaz” gibi düşüncelerle acı çekmeyen gençleri saplantı haline getirir. 

Canavar felsefesi Kevin’a güçlü ve iyi hissettirir. Yaşadığı travmalar ve acılarla baş edecek böyle güçlü bir karaktere ihtiyacı vardır. Bu yöndeki köklü inançları/hayalleri, yeteneklerinin ve eylemlerinin de, o doğrultuda gelişip şekillenmesini sağlar. Vasat insanlar çağının artık geride kaldığına, Canavar’ın insan evriminin en üst seviyesini temsil eden bir varlık olduğuna ve bu rüyasını geniş kitlelere duyuracağına inanır. Canavar kişilik sayesinde yaşamdaki acıların, korkuların, başarısızlıkların ve kendisini yaralayan gerçeklerin geride kalacağını düşler. Yarattığı hikayeye göre Canavar, diğer kişiliklerle aynı yerde barınmayan, Gar’da var olmuş bir yaratıktır. Kevin’a göre babası onu trenle terk edip gitmiştir. Acı hatıranın başladığı yerden doğar hikayeyi tamamlama ihtiyacı. 

Doktor Fletcher, Canavar’ın yirmi dördüncü kişilik olmadığını ve bir fanteziden ibaret olduğunu düşünür. Terapilerde Kevin’a, buna (diğer kişiliklere) neden ihtiyaç duyduğunu ve niyetinin iyi olduğunu bildiğini, ancak Kevin’a yardım etmenin artık başka yolları (iyileşme yöntemleri) olduğunu telkin eder. 

“Kırılmış olanı (Kevin’ı) koruyorsun. Bu şekilde çok fazla hastam sistemin kurbanı oldu. Senin için savaşmaktan vazgeçmeyeceğim. Canavar gerçek olamaz. Bir insanın dönüşebileceği şeylerin sınırı olmalı. O, burada (hayvanat bahçesinde) vakit geçirdiğin için ortaya çıktı” der ve parçalanmış kişiliği tedavi etmek için mücadele eder. Kevin’ın annesi, ona çocukluk yıllarında sert cezalar veren, mükemmelliyetçi/takıntılı, psikiyatrik sorunları olan bir karakterdir. Kevin’ın diğer kişilikleri, henüz bu dönemde yaşadığı travmalarla baş edemediğinde ortaya çıkar. 

Kevin, kaçırdığı genç kızlardan ikisini ve kendisi için endişelenerek ziyaretine gelip bu duruma şahit olan doktor Fletcher’ı öldürür. Kevin’ı durdurabilen ve gerçek kişiliğine dönmesini sağlayan şey ise ona tam adıyla seslenilmesidir:

“Kevin Wendell Crumb!” Çünkü geçmişte annesi ona bu şekilde, kızgın ve yüksek bir sesle hitap eder.

Kızlardan Kevin’ı en iyi anlayan ve onunla bir bağ kurmayı başaran Casey Cooke’ı da öldürmek üzereyken, onun fiziksel yaralara sahip (travma mağduru/acı çekmiş) olduğunu görür. “Sen diğerlerinden farklısın, senin kalbin saf, neşelen. Kırılanlar gelişmiş olanlardır” deyip, hayatını bağışlar. 

Filmde, Alter kişilikler arası yaşanan geçişler dikkat çekici biçimde resmedilirken, bu hastalar arasından olağanüstü kişiliklerin çıkabileceği üzerinde durulur ve bu hastalar hakkında düşünmeye değer hipotezler öne sürülür: 

“Parçalanmış veya farklı insanları kendimizden aşağıda görüyoruz, peki ya bizden üstünseler? 

Beyinleri kendini korumayı öğrenmiş. Travma yaşamış bu hastaların özel güçleri var gibi, bizim yapamadıklarımızı yapabiliyorlar. 

Hepimizin inanması güç bulduğumuz şeyler var. Artık beyin taramaları mümkün. Bu hastalar, aynı insanın farklı kişiliklerinden ibaret değiller. Düşünceleriyle vücut kimyalarını değiştirebiliyorlar. DKB’si olan birinin, yalnızca bir kişiliğinin yüksek kolesterolü olabilir veya insülin iğnesine ihtiyaç duyabilir. Bazı yapılan çalışmalarda, bir kişiliğin arı sokmasına alerjisi olduğu görülürken, diğerinin yoktur. Kör bir kadın hasta, kişiliklerinin üçünde görme yetisine sahiptir. Bunu, inançları sayesinde ‘yeniden yapılanmak’la yorumluyor. İki karakterin aynı anda ışığı, yeri ya da bilinci ele geçirmesi mümkün olabilir. 

Sağ ve sol eli, farklı el yazılarıyla, farklı şeyler hakkında aynı anda not alabilen hasta var. 

Karakterler arasındaki farklar son derece keskin olabilir, binlerce insan arasındaki fark kadar… Kişiliklerin farklı IQ ları ve farklı bedensel güçleri var. Bir kişilik, rus bir halterci iken kendi ağırlığının üç katını kaldırabilir. Çoklu odaklanma ve farklı deneyimleme yetileri inanılmazdır.

Çektikleri acı sayesinde beynin tam potansiyeline ulaşmış olabilirler mi? Bu bilinmeyen olarak adlandırdığımız bütün, her şeyin anahtarı mı acaba? Doğaüstü anlayışımız buradan mı geliyor yoksa?” 

Kevin’ın çoğul kişiliklerinin dilinden: “Hepimiz inandığımız şeyiz. Güneşte tutkumuzu, amacımızı bulacağız. Artık var olduğumuza inanacaklar. Artık mecburlar. Ona (Canavar’a) güveneceğiz. Bırakalım dünyaya gücümüzü göstersin. Biz bir hatayı değiliz, potansiyelimizi yansıtıyoruz” ifadeleri çıkar.

Film, Canavar’ın sözü edildiği bir tv haberiyle sona erer. Haberde, “tartışmalara neden olan DKB hastalığına sahip Kevin Crumb’ın kişiliklerinden birisinin, çalıştığı hayvanat bahçesindeki hayvanların karışımından oluştuğuna dair söylentiler var. Basın katil zanlısı için, davaya yakın bir ismin sızdırdığı karanlık bir lakabı kullanıyor. Çoklu kişiliklerinden ötürü zanlıya ‘Sürü’ deniyor” diye geçer. (Bu, Kevin’ın diğer kişilikler için kullandığı ve aynı zamanda bir çizgi roman kahramanı ismidir.) 

Haberi, bulunduğu kafede izleyen bir kadın “bu bana, geçmişte yine tuhaf bir isim verilerek hapse atılan kötürüm bir suçluyu hatırlattı” der. Tesadüfen yanı başında oturan David (Ölümsüz), ismin “By Glass” olduğunu söyler.


Paylaş...