Her insan doğuştan belirli bir kaynağa, işlenmeyi bekleyen bir cevhere, kendini iyi edecek potansiyel ve yetenekler sahiptir. Mevcut kaynaklarını değerlendirebilmesi ve geliştirebilmesi bazen yıllar alır. Ömür boyu arayışları, keşifleri ve gelişimi devam eder. Bazı kimselerde bazı yetenekler, ortaya çıkma imkanı bulamaz, ya körelir ya da bilinmeden ruhun derinliklerinde kaybolur gider. Talihli olanlar için gün gelir bir insan, bir film sahnesi, bir şarkı sözü, ruha dokunan bir hikaye ruhunun-zihninin derinliklerindeki saklı hazineleri ortaya çıkarıverir. Sanat da bu anlamda katalizör görevi görmektedir. “Sanatçının Yolu” adlı kitabın yazarı Julia Cameron’un dediği gibi, “Sanat; içimizdeki sandıkları ve yüklükleri açar, mahzenleri ve tavan aralarını havalandırır. Bizi iyileştirir.”

Müzik, edebiyat, sinema, el sanatları, fotoğrafçılık, resim, tiyatro vs. hepsi kendi içinde dallara ayrılan sanatsal alanlar.

İnsan ruhunun renkleri, anlam arayışları, eğilimleri, istek ve ihtiyaçları sayısınca onlara cevap verecek sanat dalları, ruhsal açlığı-susuzluğu giderecek sanat kaynakları var. Bu anlamda sanat, insanın fikirlerini, düşüncelerini, hayallerini, düşlerini, yeteneklerini, bazen tanımlayamadığı, bazen de taşıyamadığı duygularını dışa vurumu için güvenli bir yol, iyi bir fırsat, güdü ve hislerini doğru yönde kanalize edebileceği bir mecra.

Kişinin kendi hakkında farkındalık kazanmasıyla başlayan, benliğini, varlığını, hayattaki anlamını sorgulama, tanıma, bilme süreçleri, ‘bireysel ihtiyaçlarını öğrenme ve karşılamayla’ devam eder, bu sayede ruhsal bir doyum, boşalım ve arınma ile kendisini gerçekleştirebilir, içsel çatışmalarını çözümlemeye yardım eder, ruhsal bütünlüğe ve iç dünyasında huzura erer.

Sanatla uğraşıyı seven ve sanatla uğraşıyı danışanlarına tavsiye eden bir uzman olarak benim düşünceme ve deneyimlerime göre de sanat, ruh sağlığını korumada (koruyucu hekimlikte) ve psikolojik sorunların tamamlayıcı tedavisinde etkili ve alternatif bir kanal.

İlerleyen yaşlarımda sanatın bu denli iyileştirici gücünü farketmeme, sanatla yeniden buluşmama ve barışmama aracı olan kıymetli Psikiyatrist arkadaşım Dr. Vedat Bilgiç’e yürekten teşekkürü bir borç biliyorum. Sanat konusunda yaptığı bilimsel araştırma ve çalışmaların, yazdığı makale ve kitapların kaynak olarak elime gelivermesi, bu sayfayı hazırlamam için bana istek ve cesaret verdi, hem de büyük kolaylık sağladı. Uzun yıllar sanatın bir çok dalıyla profesyonel şekilde uğraşılarını, meslek hayatındaki pratiklerini, tecrübe ve kazanımlarını cömertçe paylaşması, bir ruh sağlığı çalışanı olarak benim de yoluma ışık tuttu.

“İyileştiren Sanat”ın, yaşamlarında “devam edegelen bir iyilik hali” ümidi olan ve bu yolda gerçek bir istek ve özveriye sahip her insana-ruha faydalı olması ve ruhlarına iyi gelmesi ümidiyle…

Paylaş...